Hz. Peygamber (s.a.v.)’in tıbba dair hadisleri, tıbbî açıdan ele alınırsa, bir bölümünün genel tıp konularına, fakat pek çoğunun koruyucu hekimliğe, bir kısmının da tedavi edici hekimliğe ait ilaç tariflerinden ibaret olduğu görülür.

Mikroskopla görülen ve ölümcül hastalıklara yol açabilen mikroplara dâir bazı işaretleri, Efendimiz’in (s.a.v.) beyanlarında görmekteyiz.

Hadislerle sabit olan kaidelerden biri de suyun 3 yudumda içilmesidir.Burada esas olan suyun yavaş yavaş içilmesidir. Suyun miktarına göre yudum sayısı artırılabilir ve azaltılabilir. 

Öğlen sünnete uyarak yapılan kaylûle uykusu çok önemlidir. Gerçekten güzelleştirici hormonlarının aktif olması nedeniyle bu uykuya ‘güzellik uykusu’ deniyor.

Abdest almak bir anti-agingdir. Bizi ferahlatır derler ya; aslında ferahlatıcı etkisi hassas bölgelerimizden kaynaklanır ve bizi yeniler.

Efendimiz (s.a.v.) zamanından beri bir tedavi şekli olarak kullanılan hacamat, günümüz tedavi sisteminde de aktif olarak yer almaya başlamıştır. 

Bir hadislerinde Peygamberimiz (s.a.v.) “Sizlere yemeği soğutarak yemenizi tavsiye ederim, çünkü soğuk yemek faydalıdır, bereketlidir.

El ve bazı yardımcı aletlerle vücudun değişik bölgelerinin basınca maruz bırakılmasıdır. Tıbbî açıdan masajın yararları oldukça fazladır. 

Peygamberimiz (s.a.v.) “Yaylaya çıkınız! Mevsim rüzgârlarını (güzel havalarını) koklayıp teneffüs ediniz! Kuytu ve güzel yerlerinde konaklayınız!” (Müsned, 4/55, 3/361; Tabakat-ü İbn-i Sad, 4/306) buyurmuşlardır.

Dünya Sağlık Örgütü, bugün sünnet olmayı AIDS’ten korunmanın en etkili yolu olarak ilan etmiştir Nitekim Dr. Dubais Raymond’un “Sünnet çiçek aşısı gibi bütün erkeklere mecbur edilmelidir”  sözü de bu hususu vurgulamaktadır.